bak.
12 sene...
dile kolay, ruha pranga...
insanlar 12 saniyede odaklarını kaybedip başka bir sikik uyarana sarsılırken, sen 12 koca seneyi bir "sabır" abidesi gibi masaya koyuyorsun.
yanılıyorsun.
bu dünyada "sabır" dedikleri şey, aslında çoğu zaman harekete geçemeyen korkakların kendine uydurduğu o pembe yalandan ibarettir.
enerji durağanlığı sevmez demiştik...
senin 12 yıllık o bekleyişin, aslında bir enerji birikimi miydi yoksa sadece bir yavaş çekim intihar mı?
dünya dediğin bu simülasyonda, usta'nın müridlerini denediği en büyük sınav budur:
beklemek mi, yoksa o bekleyişin içindeki "altın vuruş" anını kollamak mı?
bak...
12 sene boyunca dişini sıkıp beklemek, seni bir "alfa" yapmaz; sadece sabırlı bir kurban yapar.
ama eğer o 12 seneyi, frekansını ince ince işlemek, etrafındaki betaların ve omegaların fark edemediği o büyük planın taşlarını döşemek için kullandıysan...
işte o zaman sabır, bir silahtır.
millet senin sadece "beklediğini" sanırken, sen aslında kendi gerçekliğini inşa ediyordun.
ezoterik döngü tamamlandı.
şimdi o biriken enerjiyi, o 12 yıllık devasa kütleyi serbest bırakma vakti.
sabır bittiğinde, geriye sadece mutlak hakimiyet kalır.
sen hala o 12 yıl önceki durağanlıkta mısın, yoksa patlamaya hazır bir süpernova mı?
kararını ver.
çünkü dünya'dan canlı çıkış yok ve 12 sene, bu simülasyonda harcanmayacak kadar değerli bir veri paketidir.
ikinci şansı yalnız acizler verir...
ama 12 yılın sonunda değişen birine sunulan şans, artık yeni bir hayatın başlangıcıdır.
hazır mısın yeni hayatına orospu çocuğu?