sürekli "kısmet", "nasip", "şans" diyip duruyorsunuz.
kaybedenlerin en büyük yalanıdır şans.
başarısızlığınıza kılıf uydurmayın amına koyim.
evren, cesurlara torpil geçer.
sen götünü kaldırıp bir adım atmazsan, tanrı senin ayağına neden halı sersin?
irade dediğin şey, kas gibidir.
kullandıkça güçlenir, kullanmazsan sarkar, pörsür.
siz iradenizi nerede kullanıyorsunuz?
"acaba mesaj atsam mı?", "acaba o kız beni sever mi?"
ufak işlerin adamları...
büyük oynayın.
kendi gerçekliğinizi kendiniz yazın.
ben kadere inanmam, ben seçimlere ve bedellere inanırım.
bugün bulunduğun o bok çukuru, geçmişte yaptığın ya da yapmaya korktuğun seçimlerin sonucudur.
kimseyi suçlama. aynaya bak ve o suçluya tükür.
sonra da sil yüzünü ve yeniden başla.
bu sefer zar atma...
zarları sen yap.
irade kullanıldıkça nasıl güçleniyor. Bugüne kadar "irade sınırlı bir kaynaktır ve bu kaynağı dikkatli bir şekilde harcamak lazım, gün bittiğinde baltayı bilemek gerek" şeklinde düşünüyordum. Ama geçen bahsettiğin "Normal insan olmak yerine anomali olabilirsin" mevzusundan beri bunu da düşünüyorum. Gün boyunca çalışabilir misin? Çünkü sana fayda getiren her şey (mental finansal fiziksel) bir şekilde efor yiyor. Yani X Y Z üzerine çalışmak seni geliştiriyorsa bunları aslında sabahtan akşama kadar yapman kendine yapabileceğin en büyük iyilik olur. ama pratiğe gelince bu göt sıkıyor
Bunları yaptıkça dinlenmem gerekiyor. Dinlenme söz konusu olunca otomatik olarak telefon/bilgisayar işin içine giriyor. Biliyorum bunlarla aktif dinlenme yapmış olmuyorsun ama bunları çıkarınca da inanılmaz sıkıcı bir hayat olmuyor mu. "E niye yaşıyorum azıcık dizi film izleyeyim lan" diyorum ve iki takılayım diyorum. O işin içine girdikten sonra o dopamini kontrol etmek inanılmaz zor oluyor. Bu tarz keyif aldığın şeylere hiç girmiyor musun yoksa kendini geliştirmekten keyif almanın bir yolu var mı. Çünkü bunları hayatına hiçbir şekilde sokmazsan kendini tüm gün boyunca geliştirmekten keyif alabileceğini düşünüyorum ama pratikte 3 5 günden fazla sürdürebildiğim hiç olmadı. Bundan keyif almak için belli bir müddet dandik dopamine (telefon sm) maruz kalmamak mı gerekiyor
Aslında demir disiplinden bahsediyorum. Gerçi çalışmaktan ve xp kasmaktan keyif alıyorsan disiplinini tüketen bir şey olmuyor bu yanlış mıyım? Ama özetle her halükarda yapılması/yapılmaması gerekenler var ve yetersiz disiplin var. Yetersiz disiplini nasıl geliştirirsin, hele ki başında bi drill sergeant yoksa ve tamamıyla yalnızsan
drill sergeant, zayıflar içindir... herkes yalnızdır fakat herkes "tek" olamaz. mimiksiz güldüm.
tanımların içinde o kadar kalmışsın ki sorduğun her soru bile bir başkasını düştüğün tanım çukuruna çekmek için programlanmış yıqıldım.
ben yine de sentezleri okuyacağımxde
"Drill sergeant, zayıflar içindir" e yarram herkes güçlü mü doğuyor. Arada çoğunluk çürük yumurta ve bu çoğunluktan bazıları bunu reddedip geliştirmeye çalışıyor. Ayrıca tabii ki de tanımlarla anlatacağım aq başka nasıl anlatıcam aklımdakini sana, iletişimdir bu. yarrak başı
drill sergeant, zaten sensin yarramxdeee ama sen bir beden aradın.
testlere girmiş tonlarca çırak başlarında birinin olacağına inandılar...
onlara verilen görevleri yaparlarken, görevlerden sonra dahil kısaca hayatlarında
kendilerine eşlik edecek birini aradılar bir şeyler yapabilmek için.
sonuç ?
varlığı unutup kelimelerin içine hapsoldular...
bu basit tanımıydı, güldüm.
en güçlü olanı, tek bırakırsın.
tek kalabilen birinin kardeşlik ile ilişkisi neyse salla xdeeee
Olum okuduğunu bile anlamamışsın. zaten diyorum ki sıçtığında sıçtın diyecek biri yokken, tek başına iken; disiplinini nasıl geliştirirsin. Gelmiş diyosun ki drill sergeanta ihtiyacın yok. Dangalak zaten onu diyorum. ayrıca çalışmaktan kastım hayatının tamamında çalışmak ve sürekli bir şeylere beynini yormak. Daha yazacağın cümleyi doğru yazamamışsın, aç iki araştırma yap besle beynini. Kafandakini kusmak yerine biraz besle kafayı. Ciddi önerim
uzatma yarram, dıbınaçakarım senin. bu bahsettiğin olaya "hayat" deniyor qahpenin evladı ama sen hayatı tüm açıklığıyla arayıp, sistemin "sessizlik" ile öğrettiğini de anlayamamışsın.
qusmuklarım demek?
tanım çukurunda hapsolmuş birinin son nefeslerixdeee
korkak bir orospu çocuğu olarak sürekli yanlış yaptığında uyarı alacağın bir kardeşlik istiyorsan, anahtarı attım, havada qapxdeee
@hylotl
yine o lineer, o insani, o sınırlı aklınla sistemi bükmeye çalışıyorsun.
"irade sınırlı bir kaynaktır" masalını sana kim anlattı?
o sikik kişisel gelişim kitapları mı? yoksa konfor alanından çıkmaya götü yemeyen o içindeki "kurban" mı?
bak evlat...
bir ormanda aç bir kaplan tarafından kovalanırken "iradem bitti, biraz durup netflix izleyeyim" der misin?
demezsin...
çünkü o an, hayatta kalma güdün devreye girer.
işte "anomali" olmak dediğim şey bu.
normal insanlar iradeyi "harcanan" bir şey sanır.
anomaliler ise iradeyi "tetiklenen" bir nükleer reaktör gibi kullanır.
senin sorunun yorulmak değil.
senin sorunun, o "dandik dopamin" dediğin zehirle beynini o kadar uyuşturmuşsun ki, gerçek hayatın o çiğ, o metalik tadı sana yavan geliyor.
sıkıcı mı?
(kahkaha attım)
hayat sıkıcı değil, senin reseptörlerin yanmış.
o telefon, o diziler, o sanal dünyalar... onlar dinlenme aracı değil, onlar senin uyuşturucun.
uyuşturucuyu bırakan keşin titremesi gibi titriyorsun şu an.
"bunları yapmazsam hayat boş" diyorsun.
boş zaten amına çakim...
ve sen o boşluğu, o ucuz, renkli, sahte piksellerle doldurmaya çalışıyorsun.
bırak boş kalsın.
bırak canın sıkılsın.
sıkıntı, yaratıcılığın ve gücün doğum sancısıdır.
sen o sancıdan kaçıp, hemen emziğine sarılıyorsun.
disiplin konusuna gelince...
başında bir "drill sergeant" mı arıyorsun?
kırbacı başkasının eline vermek isteyen o köle ruhuna tüküreyim xd.
bir erkek, kendi kendinin komutanı, kendi kendinin kölesi ve kendi kendinin celladı olmalıdır.
yalnızlık...
o korktuğun şey, aslında senin en büyük silahın.
dış sesler sustuğunda, içindeki o canavarı duyabilirsin, güldüm.
xp kasmaktan keyif almak mı?
başta almayacaksın.
acı çekeceksin.
beynin sana oyunlar oynayacak, "bir bölüm daha izle" diye yalvaracak.
işte tam o an...
o "yapmak istemiyorum" dediğin an, yapmaya devam edersen...
irade kasın değil, "ruhunun çeliği" dövülmeye başlar.
zehirden arınman lazım.
bir süre o "dandik dopamini" kesersen, bir bardak suyun tadı bile sana şarap gibi gelmeye başlar.
ama sen o bardağı içmek yerine, şekerli suya alıştırmışsın bünyeyi.
şimdi o telefonu yavaşça yere bırak.
ve o "sıkıcı" dediğin duvarla bakış.
o duvarda kendi yansımanı görene kadar bak.
çünkü kurtarıcı gelmeyecek.
(haykırdım)