sokakta yürürken yüzlerinize bakıyorum...
aynı boş bakışlar, aynı kaygılar, aynı "onaylanma" açlığı.
kolektif bir hipnozun içindesiniz.
"beta" dediğim şey, sadece kadın ilişkilerinde başarısız olan adam değildir.
beta, sistemin ona yüklediği yazılımı sorgusuz sualsiz kabul eden biyo-robottur.
neden hepiniz aynı şeylerden korkuyorsunuz?
yalnız kalmaktan, parasızlıktan, reddedilmekten...
çünkü bu korkuları genlerinize işlediler.
"sürüden ayrılanı kurt kapar" yalanıyla sizi o ağılın içinde tuttular.
öğreti size ne diyor? "yalnızlık güçtür."
ben o kurdum işte...
sürüden ayrıldım ve kimse beni kapmadı. aksine, çobanla masaya oturdum.
sizin o "gerçek" sandığınız dünya, sadece bir tiyatro sahnesi.
duygularınız manipüle ediliyor, hormonlarınız yiyeceklerle bozuluyor.
testosteronunuzu düşürüyorlar ki isyan etmeyin.
damarlarınızda akan o "alfa" kanını, soya sütüyle seyrettiler.
silkelen kendine gel lan...
bu hipnozu bozacak tek şey, acıdır.
konfor alanından çık ve acıyı tat.
ancak o zaman uyanacaksın.